16 Şubat 2010 Salı

eskilerden..

Büyük bir sahne, tek bir keman sahnenin tam ortasında, sehpa: kemanın hemen önünde, sehpada bir kitap ve kitapta bir cilt dolusu nota...
Bir adam gelir, eline kemanı alır, kitabı açar ve başlar çalmaya... Çalar, sanki notalar onu anlatıyormuşçasına...çalar
, ama koskoca salondaki yüzlerce koltuğun hepsi boştur, onu kimse dinlemez!! Adam; çalar, çalar, çalar!! Belki aylarca, belki yıllarca, belki yarım asır! Adam artık son notaları çaldığında ayakta duracak hali kalmamıştır. Ama o herşeye rağmen çalmıştır. Elinden geleni yapmıştır. Adam en sonunda son notayı da çalar, kemanı bırakır, derin bir nefes alır ve son boş sayfayı da çevirir , orada buyuk harflerle yazılıdır...YALNIZLIK SENFONİSİ

13.05.2006

2 yorum: