29 Eylül 2010 Çarşamba

üşüdükçe aşık, ıslandıkça gözü yaşlı birçok kimseli bir adam, öğle saatlerinin en güneşli havasının ıssızlığında, güneşe doğru yürüyordu.. hava gittikçe ısınıyor, adam ısındıkça yanıyordu.. sanki biri ona yanmasını öğütlemiş gibi.. kendi kendine yanıyordu.. başladığı gibi yalnız, sadece bitiyordu..

özenli seçimler

seçersin,
özenle seçersin de..
yerini, kişisini..
seçemezsin ki zamanını..

erken gelme,
geç gitmeme telaşlarındayken,
kaybedersin seçimini..
özenle kaybedersin hem de,
yerini, kişisini..

seçersin,
özenle seçersin de kelimesini,
söyleyemezsin ki kağıdına yazdığını...

her bakış bir mektuptur çoğu zaman,
seçersin,
özenle bakarsın da gözlere,
seçemezsin ki sahibini...

16 Eylül 2010 Perşembe

yürüyüşlerim

zamansızlığımdan sızdı..
zamanımın içine karıştı..
bütün zamanım,
sen,
bütün sakarlıklarımın en güzel sebebi,
unutkanlıklarımın..

aklımdan çıkmazcasına,
bir müzik üstadını dinler gibidir artık,
yalnız yürüyüşlerim..
öylece gülümserim,
öylece dinlerim,
kalabalıkların arasından seni bulup
çıkarmışçasınadır,
yürüyüşlerim..

ve bir de seninle yürüyüşlerim vardır,
kendimi şanslı hissedişlerim vardır,
o an umrumda olan gözlerin vardır,
umrumda olmayanlar o kadar çokturlar ki o an,
-vapurdaysak mesela; deniz,
hatta bazen ortaçgil-
orası,
zamansızlığımın başladığı yerdir...

5 Eylül 2010 Pazar

hikayenin kaderi

tükendiğin anlarda kalemimden damlayan,
birkaç damla mürekkep lekesi,
umarsızlığına duyar katar biraz gece vakitleri,
tıkandığın yerden kurtarmak kendini,
birkaç damla mürekkep lekesi,
kendim için..

uğruna yazılmış hikaye kalmadığını hissettiğin anlarda,
aslında senin için bir hikayenin giriş cümleleri henüz başlamıştır,
kağıtlar tuzlu gözyaşından,
bazen denizden..
hikayenin kaderi, tuza bağlıdır..
tuzu tadıdır..

işte birkaç damla mürekkep lekesi,
birkaç yazılamamış sıradan hikaye üzerine,
ne şiirler götürdü uçurtmacıdan,
ne hüzünler getirdi tuzundan,
her seferinde ,seferin sonundaydı bir yerinden,
ama gidişler yazılıydı mürekkep lekeleriyle,
-gidişler ki lekesiz olamaz-
o gidişler ki kalanlar bilir en iyi
tuz kokusu yoksa,
mürekkep lekesindendir hüznün resmi..

4 Eylül 2010 Cumartesi

tiyatro

oyunlar sahnelerde oynanır mı sanırsınız?
kulislerdir, oyunları yöneten, oynatan..
sahneler sadece siz izleyesiniz diyedir..
perdeler oyun oynansın diye açılır,
sahnede değil, kuliste..
asıl oyun, kulislerde oynanır..