3 Ekim 2015 Cumartesi

Kişisel Monolog ya da uçurtmacının aynaya bakmazken düşündükleridir.

- Hadi başlayalım.
- Yok Artık! Yine mi?
- Bittiğini sanmıyordun değil mi?
- elbette sanmıyordum. Başında olduğumuzdan filan bahsetmeyeceksin yine değil mi?
- Yoo, bahsetmeyeceğim.
- Oh, iyi bari.
- Daha başlamadık bile.
- Ya öncekiler, önceki başlangıçlarımız.
- O başlangıç diğeri içindi.
- kim için.
- uçurtma uçurabileceğini sanan. üçüncümüz.
- öldü mü?
- Aynştayna inanır mısın?
- elbette.
- o zaman yaşıyor.
- ya inanmasaydım?
- öldü derdim.
- iyi o zaman. başbaşayız o halde.
- elbette değiliz, ötekileri sıralarını bekliyorlar. bu sadece benim sıram.
- sen de ölecek misin?
- aynştayna inandığına emin misin?
- ya evimiz.
- orda yalnız değiliz.
- kim var.
- sürekli gülen bir kadın var. ama dünyayı komik bulduğundan değil. hatta gülmeyi istiyor olduğundan da değil. şu dünyada herhangi bir şeyi isteyecek durumda olduğunu bile düşünmüyorum hatta.
-neden gülüyor.
-tanrıya inanır mısın?
- hayır.
- o zaman bilmiyorum.
- ya inanıyor olsaydım?
- o zaman tanrının sırf eğlenmek için onu hayatının sonuna kadar gülmeye mahkum ettiğinden bahsederdim.
- iyi ki inanmıyormuşum o zaman.
- Bir çıkış arayacağız seninle beraber. bu arayış sana benim ne kadar şerefsiz biri olduğumu gösterecektir elbet. şunu unutma; ben sana olmayan bir şey söylemem.
- beni neye karşı uyarıyorsun.
- daha önce hiç tanımadığın, tanımak istemeyeceğin, olmadığın, olmak istemeyeceğin tüm benliklerin bir zamanlar gömdüğün mezarlardan dirilip teker teker karşına çıkacaklar. Uzak dur aynalardan.
- Sence durabilecek miyim
- kadere inanır mısın?
- hayır.
- o zaman bilmiyorum.
- ya inanıyor olsaydım.
- Az sonra koşarak bir aynaya bakacağın üzerine bahse girerdim.
- Peki sağ kalabilecek miyim?
- Elbette... İçimizden biri sağ kalacaktır. Bu kendi içinde kendinle yaptığın bir ölüm kalım savaşından farklı değil. Bu savaşı kazanan yine senin içinden bir parça olacaktır. Sen, yine de aynaya bakma.