3 Ocak 2015 Cumartesi


o minicik hayatına kocaman denizci hikayeleri uydurdun,
denizi övdün, maviyi gördün,
etme,

Sen mavi dedikçe, ben,
şiirden uzaklaştım,

Biz ona ulaşamayanız artık, maviye,
kocaman beton yığınlarında kaybolanız,
metro, telefon ve beyaz yakalar kaldı bir tek aydınlığımız,
etme mavi deme,
biz onun hayalini bile kuramayanız,

hangi maviyi gördün en son,
ya da nasıl bir mavi düşündün,

serinliği eskidendir bizde mavinin,
sen eskiyi hatırlattıkça ben,
şiirler kazırım ara sokaklara da
yine de maviyi en unutanım!

mavi deme, denizi gösterme,
bize uzak, gökler, maviler, deniztuzları,
yeter anlatma artık denizcilerin kahramanlıklarını,
gemileri bırak, gitsinler,
bilmiyor muyuz sanki her türlü denizci hikayesinin
yalanlarla örülü bir peri masalı olduğunu,
ufukların sonsuz olmadığını da öğrendik,
e bizim sonsuzluğumuz yine bir başka betona o zaman, daha yükseğe,
betonlar büyür biz küçülürüz,
kalplerimiz küçülür,
makinalar büyür,

e şimdi hangi betona karşı hangi mavi bu senin dediğin,
hangi makineye karşı hangi insan,
hangi don kişota karşı hangi değirmen,
gel sen de, ben değirmenden taraftayım,
şiir orda kalsın!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder